Introduction: Suicide is a leading cause of death across all age groups, with a significant increase during adolescence. This study aimed to identify the sociodemographic characteristics of adolescents referred to Child and Adolescent Mental Health (CAMHS) specialists due to a suicide attempt within a one-year period at Ankara Etlik City Hospital, one of the leading centers in the region. The study also investigated the presence of pre-attempt psychiatric diagnoses, characteristics of suicidal acts, factors affecting post-attempt treatment and follow-up processes, and determined the necessary measures to prevent suicidal behavior in this age group.
Methods: The study retrospectively reviewed the records of all patients who were presented with suicide attempts to the Pediatric Emergency Department of Ankara Etlik City Hospital between April 1, 2023, and April 1, 2024. Psychiatric diagnoses were made based on clinical interviews conducted by a consultant psychiatrist using DSM-5 criteria. Data collected included demographic characteristics (age, gender, family structure), psychiatric status prior to the suicidal act (pre-existing psychiatric disorders, history of psychiatric hospitalization, self-harm/suicide attempt history, and psychiatric treatment or follow-up), characteristics of the suicidal act (time, method, reason, and whether the act was disclosed to a relative), current psychiatric diagnoses, and details of psychiatric treatment and follow-up post-attempt (expression of regret, need for intensive care, type of psychiatric treatment, and adherence to follow-ups).
Results: Of the 207 cases (mean age: 15.97±1.4 years) evaluated for suicide attempts by CAMHS specialists within one year, 79.7% (n=165) were female, and 20.3% (n=42) were male. While 56% (n=116) had a history of psychiatric disorders, nearly half did not attend psychiatric follow-ups regularly. Upon post-attempt evaluation, 67.62% (n=140) were diagnosed with a psychiatric disorder, with depressive disorder being the most common (42.5%, n=88). Among patients who expressed regret on post-suicide attempt, 99.4% (n=164) were discharged and referred for outpatient follow-up. It was determined that the presence of psychiatric comorbidities and the use of non-pharmacological methods in suicide attempts increased the likelihood of psychotropic medication initiation by clinicians, and those prescribed psychotropic medications adhered more regularly to follow-ups.
Conclusions: Understanding how and why suicide risk emerges during adolescence is the first step toward a preventive approach by accurately identifying risk factors. Measures aimed at improving adolescents' treatment adherence are crucial in preventing the recurrence of attempts and reducing the risk of death.
Ethical approval for this study was obtained from the Scientific Research Evaluation and Ethics Committee of Ankara Etlik City Hospital (No: AEŞH-BADEK-2024-469, Date: 22/05/2024). As the study was retrospective, informed consent could not be obtained. Personal information of the individuals was not recorded during data collection.
We thank Ayşegül Efe and Yusuf Öztürk for their supervision during the manuscript writing process.
Giriş: İntihar, tüm yaş gruplarında önde gelen bir ölüm nedeni olmakla birlikte, özellikle ergenlik döneminde belirgin artış görülmektedir. Bu çalışmada, bölgenin önde merkezlerinden biri olan Ankara Etlik Şehir Hastanesi’nde bir yıllık süre içinde intihar girişimi nedeniyle çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları (ÇERSAH) uzmanlarına danışılan ergenlerin sosyodemografik özellikleri, eylem öncesi psikiyatrik tanı varlığı, gerçekleştirdikleri eyleme ilişkin özellikler, eylem sonrası tedavi ve takip süreçlerini etkileyen faktörler tanımlanmış ve bu yaş grubu için intihar davranışının önlenmesi için gerekli tedbirlerin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Çalışma, 01 Nisan 2023 ile 01 Nisan 2024 tarihleri arasında Ankara Etlik Şehir Hastanesi Çocuk Acil Servisine intihar girişimi ile başvuran tüm hastaların dosyaları retrospektif olarak değerlendirilerek gerçekleştirildi. Psikiyatrik tanılar, bir konsültan psikiyatrist tarafından yapılan klinik görüşmeye dayanarak ve DSM-5 tanı ölçütlerine göre konulmuştur. Olguların demografik özellikleri (yaş, cinsiyet, aile yapısı), intihar davranışı öncesindeki psikiyatrik durum (önceden var olan psikiyatrik hastalıkları, psikiyatri servisine yatış öyküsü, kendine zarar verme/intihar girişimi öyküsü, psikiyatrik tedavi veya takip yapılıp/yapılmadığı), intihar davranışının özellikleri (zamanı, kullanılan yöntem, nedeni, yakınına haber verip/vermediği), güncel psikiyatrik tanıları, intihar davranışı sonrasındaki psikiyatrik tedavi ve takip bilgileri (pişmanlık olup/olmadığı, yoğun bakım gereksinimi, uygulanan psikiyatrik tedavi türü, takiplere düzenli gelip/gelmeme durumu) kaydedilmiştir.
Bulgular: Bir yıl içinde ÇERSAH uzmanlarının intihar girişimi nedeniyle değerlendirdiği 207 hastanın (yaş ortalaması: 15,97±1,4 yıl) cinsiyet dağılımları %79,7’si (n=165) kız ve %20,3’ü (n=42) erkek şeklindedir. Olguların %56’sının (n=116) psikiyatrik hastalık öyküsü olmasına rağmen, yaklaşık yarısının psikiyatri takiplerine düzenli gitmediği, olguların intihar girişimi sonrası yapılan değerlendirmede olguların %67,62’sinin (n=140) psikiyatrik hastalığa sahip olduğu ve en sık %42,5 (n =88) ile depresif bozukluk tanısının eşlik ettiği saptanmıştır. İntihar sonrası pişmanlık ifade eden hastaların %99,4’ünün (n=164) taburcu edildiği ve klinisyen tarafından poliklinik takibine yönlendirildiği gösterilmiştir. Psikiyatrik komorbidite varlığının ve farmakolojik olmayan yöntemlerle intihar girişiminde bulunmanın klinisyen tarafından psikotrop ilaç başlama sıklığını artırdığı ve psikotrop ilaç başlanan hastaların takiplere daha düzenli katıldığı belirlendi.
Sonuç: İntihar riskinin ergenlik döneminde nasıl ve neden ortaya çıktığının anlaşılması risk faktörlerinin doğru tespitini sağlayarak koruyucu yaklaşım için ilk adım olacaktır. Ergenlerin tedavi uyumunu arttırmak için alınacak önlemler girişimin tekrarlamasını ve ölümle sonuçlanmasını engellemek açısından oldukça önemlidir.
Ethical approval for this study was obtained from the Scientific Research Evaluation and Ethics Committee of Ankara Etlik City Hospital (No: AEŞH-BADEK-2024-469, Date: 22/05/2024). As the study was retrospective, informed consent could not be obtained. Personal information of the individuals was not recorded during data collection.
We thank Ayşegül Efe and Yusuf Öztürk for their supervision during the manuscript writing process.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Child and Adolescent Psychiatry |
Journal Section | Original Research |
Authors | |
Publication Date | March 20, 2025 |
Submission Date | September 3, 2024 |
Acceptance Date | February 20, 2025 |
Published in Issue | Year 2025Volume: 10 Issue: 1 |