Introduction: Urinary incontinence(UI) is a complicated condition that affects women of all ages, is common, affects life negatively, and occurs for many reasons. It does not only have a medical problem for women but also affects the quality of life defined as physical, psychological, economic and social well-being. In our study, it was aimed to evaluate the frequency of urinary incontinence and the affecting factors in women aged 18 and over.
Methods: 212 female patients aged between 18-85 who applied to Cemil Tascioglu City Hospital Family Medicine Polyclinics were included in this study. Those patients were divided into two groups: urinary incontinent and continent. General poll form, ICIQ-SF were interrogated. In general poll form, medical story about demographic data, personal history, family history, additional diseases, UI risk factors was interrogated. Dates of study were evaluated in the sense of meaningfulness by Shapiro Wilk test, Mann Whitney U test, Pearson Ki-Kare test, Fisher’s Exact Ki-Kare test.
Results: Number of incontinent and continent cases was 111 and 101, respectively. So, the frequency of UI was found to be 52.4%. Average age of incontinent and continent cases was 51.07±11.80 and 43.50±12.80 respectively. 37.7% of UI cases had urgent-type, 12.3% of UI cases had stress-type and 30.2% had mixed-type UI. Increase in body mass index (p<0.001), low level of education (p<0.001), curettage (p:0.014), menopause (p<0.001), giving birth to relatively big babies (p:0.048), hypertension (p:0.001), diabetes mellitus (p:0.038), constipation (p:0.042), genital prolapsus (p:0.008) were meaningfully higher in the incontinent group.
Conclusion: In our study; it was found that urinary incontinence rate increased with increasing age. The vast majority of women see this as a result of being a woman and aging and they do not consult a doctor. In our study, we found that 86.8% of women with urinary incontinence did not consult a doctor. Most of the individuals with urinary incontinence can be recognized and treated effectively by their family physicians in primary care. Therefore, family physicians should identify the problem of urinary incontinence in patients who apply to outpatient clinics, identify risk factors, define and treat them.
Giriş: Üriner inkontinans(UI) her yaşta kadını etkileyen, yaygın görülen, yaşamı olumsuz yönde etkileyen, birçok nedenden dolayı meydana gelen karışık bir durumdur. Kadınların sadece tıbbi sorunu olmayıp aynı zamanda fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sosyal iyilik hali olarak tanımlanan yaşam kalitesini de etkilemektedir. Çalışmamızda 18 yaş ve üzeri kadınlarda üriner inkontinans sıklığı ve etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu çalışmaya Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi Aile Hekimliği Polikliniklerine başvuran, yaşları 18-85 arasında değişen 212 kadın hasta dahil edildi. Bu hastalar idrar kaçıran ve kaçırmayan olmak üzere iki gruba ayrılarak, katılımcılara ICIQ-SF (International Consultation on Incontinence Questionnaire Short Form) anket formu uygulandı. Anket formunda demografik bulgular, özgeçmiş, soy geçmiş, ek hastalıklar, idrar kaçırma risk faktörleri ile ilgili anamnez bilgileri sorgulandı. Çalışmada elde edilen bulgular, bağımsız gruplar t testi, Shapiro Wilk testi, Mann Whitney U testi, Pearson Ki-Kare testi, Fisher’s Exact Ki-Kare testi ile istatiksel anlamlılık açısından değerlendirildi.
Bulgular: Katılımcılardan idrar kaçıran olguların sayısı 111 ve idrar kaçırmayan olguların sayısı 101 olup, üriner inkontinans sıklığı %52,4 saptandı. İdrar kaçıran hastaların yaş ortalaması 51,07±11,80, idrar kaçırmayan olguların yaş ortalaması 43,50±12,80 idi. İdrar kaçıran olguların %37,7’sinde sıkışma tipi, %12,3’ünde stres tipi, %30,2’ sinde miks tip idrar kaçırma saptandı. Beden kitle indeksinde artış (p< 0,001), eğitim düzeyi düşüklüğü (p< 0,001), kürtaj olma (p: 0,014), menopoz (p< 0,001),iri bebek doğurma (p: 0,048), hipertansiyon (p: 0,01), diyabetes mellitus (p: 0,038), kabızlık (p: 0,042), genital prolapsus (p: 0,008) idrar kaçıran grupta anlamlı olarak fazlaydı.
Sonuç: Çalışmamızda yaş ilerledikçe idrar kaçırma oranının arttığı saptanmıştır. Kadınların büyük çoğunluğu üriner inkontinansı kadın olmanın ve yaşlanmanın bir sonucu olarak görmekte ve doktora başvurmamaktadır. Çalışmamızda üriner inkontinansı olan kadınların %86,8’inin doktora başvurmadığı saptanmıştır. Üriner inkontinanslı bireylerin çoğu birinci basamaktaki aile hekimleri tarafından tanınabilir ve etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Bu sebeple aile hekimleri polikliniklere başvuran hastalarda idrar kaçırma problemini tespit etmeli, risk faktörlerini belirlemeli, tanımlamalı ve tedavi etmelidir.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İç Hastalıkları, Birinci Basamak Sağlık Hizmetleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi (Original Article) |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ağustos 2020 |
Kabul Tarihi | 7 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |